Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geleneksel olarak Paskalya döneminde ilan ettiği ateşkesi sona erdirdi. Bu, Suriye'nin kuzeyindeki çatışmaların yeniden alevlenmesine yol açtı. Ateşkesin son bulmasıyla birlikte bölgede bombalamalar ve çatışmalar hız kazandı. Hem uluslararası toplum hem de bölgedeki aktörler, bu yeni durumun getireceği sonuçlarla ilgili endişelerini dile getiriyor. Paskalya ateşkesi, Putin'in barış çabalarını desteklemek amacıyla öne sürdüğü bir hamle olarak değerlendirilse de, sona ermesi, Suriyeli sivillerin durumu açısından kaygı verici bir gelişme olarak kaydedildi.
Paskalya ateşkesi, 2023 yılı için Putin'in barış sağlama çabalarının bir parçası olarak ortaya çıkmıştı. Bu ateşkes, tam olarak 18 gün sürdü ve Suriye'deki pek çok insan, bu dönemde umut dolu günler geçirdi. Ancak, ateşkesin sona ermesiyle birlikte, bölgedeki iç savaş yeniden kızıştı. Özellikle kuzey bölgelerinde bombalamalar arttı ve çatışmaların yoğunluğu, sivil yaşamı tehdit eden bir boyuta ulaştı. Uzmanlar, ateşkes sürecinin aslında bir taktik olduğunu ve Putin'in bu süreçte zaman kazanarak stratejik pozisyonunu güçlendirmeyi hedeflediğini belirtiyor. Bu durum, Suriyeli muhalefet gruplarıyla olan ilişkilerinin de gerginleşmesine neden oldu.
Paskalya ateşkesinin sona ermesi, uluslararası arenada da yankı buldu. Birçok ülke, Rusya'nın kararını kınadı ve çatışmaların yeniden başlamasıyla ilgili endişelerini dile getirdi. Özellikle Batılı ülkeler, Rusya'nın Suriye'deki askeri varlığının artmasının, bölgedeki barış çabalarını olumsuz yönde etkilediğini savunuyor. Birleşmiş Milletler, Suriyeli sivillerin durumu için alarm veriyor ve insani yardımların hızlandırılması çağrısında bulunuyor. Söz konusu durum, Suriye'deki barış müzakereleri için yeni bir engel teşkil ediyor. İlerleyen günlerde, bu çatışmaların nasıl bir boyut alacağı ve uluslararası toplumun nasıl bir yanıt vereceği merakla bekleniyor.
Putin'in bilhassa Paskalya gibi dini ve tarihi bir dönemi seçerek ateşkes ilan etmesi, hem iç politika hem de dış politika için belirli stratejik kazanımlar sağlamayı hedefliyordu. Ancak, sürecin kısa süre içerisinde sona ermesi, bu hesaplamaların yanlış olduğunu ortaya koyuyor. Sivil halk, savaşın yeniden başlamasıyla beraber hayati tehditler ile karşı karşıya kalıyor. Uzmanlara göre, çatışmaların sıradanlaşmasıyla birlikte Rusya'nın Suriye'deki varlığı daha da derinleşebilir. Cenevre'deki barış müzakereleri belirsizliğini korurken, bu ateşkesin sona ermesi, taraflar arasındaki güvenin sarsılmasına neden oldu. Savaşın yeniden başlamasıyla birlikte, görünüyor ki, barış arayışı daha da zorlaşacak.
Sonuç olarak, Putin'in Paskalya ateşkesi sona erdiğinde başlayan saldırılar, sadece bölge halkı için değil, uluslararası topluluk için ciddi sonuçlar doğurabilir. Savaşın yeniden alevlenmesi, yeni bir insani krizin kapılarını aralayabilir. Tüm gözler, ilerleyen günlerde çatışmaların seyrine ve uluslararası toplumun bu duruma nasıl bir yanıt vereceğine çevrildi. Barış umudunun yeniden yeşermesi için neler yapılabileceği ise belirsizliğini koruyor.