Futbol dünyasının en büyük efsanelerinden biri olan Diego Maradona, kariyeri boyunca birçok unutulmaz anı yaşadı. Ancak, Türk hakem Ali Ercan Şahin ile yönettiği bir maç, hem futbolseverler hem de Maradona hayranları için özel bir yer tutuyor. Gözler önünde gerçekleşen olaylar ve gerilim dolu anlar, yıllar geçmesine rağmen hala hatırlanıyor. Şimdi, o maçı yöneten Türk hakem Ali Ercan Şahin, o gün yaşananları ve maçın neden geç başladığını ilk kez detaylarıyla anlatıyor.
1993 yılında Arjantin'in efsane oyuncusu Diego Maradona'nın Türk takımıyla oynayacağı dostluk maçı, Türkiye futbol tarihinde önemli bir yer taşıyordu. Bu maçın, Türkiye'nin uluslararası arenada tanınırlığını artırma açısından büyük bir anlam taşıyordu. Maç öncesi hazırlıklar, hem oyuncular hem de teknik ekip için oldukça yoğundu. Ancak, maçın başlaması için bekleyen seyircilere rağmen, heyecanla beklenen karşılaşma aniden gecikti.
Maçın gecikmesinin ardındaki neden ise, hakem Ali Ercan Şahin'in o dönemdeki kuralları ve disiplinin hakim olduğu bir spor ortamında yaşadığı zorluklardan kaynaklanıyordu. Maradona'nın takımındaki birçok oyuncu, karşılaşmadan önce sıradışı davranışlarda bulunmuş ve hakemin dikkatini çekmişti. Şahin, bu durumdan rahatsız olmuş ve oyunculara gerekli uyarılarını yapmaya karar vermişti. Ancak, Maradona gibi büyük bir yıldızın sahada olması, stadyumdaki gerilimi daha da artırıyordu.
Ali Ercan Şahin, o günden sonra birçok maç yönetti, ancak Maradona'nın olduğu bu maç, onun için farklı bir deneyimdi. Maçın başlaması beklenirken, yaşananların gerilimi üst düzeye çıkmıştı. Seyirciler stadyumdaki atmosferi soluyarak, Maradona'yı görmek için sabırsızlanıyordu. Hakem olarak, hem oyunun düzenini sağlamak hem de büyük bir yıldızla nasıl başa çıkacağını düşünmek zorunda kalan Şahin, bu kulvarda oldukça zor anlar yaşadı. Hakem, "Maçın geç başlaması, hem benim hem de oyuncuların üzerindeki baskıyı artırdı. Maradona gibi bir yıldızla sahada olmak, tabii ki sorumluluğumu büyük ölçüde artırıyordu." şeklinde ifade etti.
O gün, Maradona'nın yanı sıra birçok ünlü oyuncunun da sahada olması, maçı tarihi bir buluşma haline getirmişti. Şahin, “Maçın geç başlama sebebi sadece Maradona'nın sahada olmasıyla değil, aynı zamanda oyuncuların disiplin dışı davranışlarıyla da ilintiliydi. Takımın bazı oyuncuları, sahaya çıkarken direnç gösterdiler, bu da maçın temposunun aniden kesilmesine neden oldu.” diye hatırlıyor.
Maradona'nın sahadaki varlığından herkes etkileniyordu, ancak hakemin görevi, her zaman oyunun düzenini sağlamaktı. Zaten hakem olmasının da bir sebebi vardı; adalet ve disiplin arayışı, onun için her şeyden önce geliyordu. Bunun sonucunda, Maradona'nın beklenmedik hareketleri ve saha içindeki gösterişi, hakemin kurallarını uygulamasını zorlaştırmıştı.
Ayrıca, o dönem futbol dünyasında, yakından takip edilen birçok tartışma ve polemik de vardı. Maradona'nın dönemindeki futbol, sadece oyun değil, aynı zamanda sosyal yaşamdaki değişimlerin de bir göstergesiydi. O dönemin spor dünyası, Maradona'nın karizmatik duruşu sayesinde, sadece oyun değil, aynı zamanda toplumun birçok yönünü etkileyen bir arena haline gelmişti. Hakem Ali Ercan'ın da o gün bu durumu yönetmesi gerekiyordu.
“Maç sonunda nefesimi tuttum; oyuncular sahaya utanç unsuru yaratmadan çıkmaları gerektiğini bilmeli. Bu anlar, benim yaşamımda asla unutulmayacak bir tecrübe.” diyen Ali Ercan Şahin, Maradona ile o anları düşününce, o özgün duyguyu yeniden hissediyor.
İlerleyen yıllarda futbol dünyası değişti ve otoriteler, bu tür olayların önüne geçmek için çeşitli düzenlemeler yapma yoluna gitti. Ancak o gün, Maradona'nın büyülü futboluyla her şey bir araya geldi ve Türk futbolunun tarihinde unutulmaz anlar arasında yer aldı. Ali Ercan Şahin ise bu anların bir parçası olmanın verdiği gururla, yıllar sonra hatıralarını paylaşmaktan mutluluk duyuyor.
Maradona'nın efsanesi, hiçbir zaman unutulmazken, Türk hakeminin bu müthiş deneyimi, tarih sayfalarında Belgian'dan İstanbul'a kadar ulaşmış durumda. O gün olanları ancak yaşayanlar biliyor ve hatırlıyor. Futbolun, zaten bir oyun olmanın ötesinde bir tutku olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Ali Ercan Şahin, o gün için “Hayatımın en önemli maçlarından biriydi, sadece futbol değil, hayat dersleri de çıkardım.” sözleriyle, bu görkemli hikâyenin altını çizmektedir.