İstanbul, 23 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen şiddetli bir depremin ardından, bir bina çöküşüyle sarsıldı. Depremin etkisiyle hasar alan yapılar arasında yer alan bina, 24 Ekim sabah saatlerinde büyük bir gürültüyle yerle bir oldu. Olay sonrası bölgedeki halk, büyük bir korku ve panik içinde durumu izlerken, arama-kurtarma ekipleri hızlı bir şekilde olay yerine intikal etti.
İstanbul'un deprem kuşağında yer aldığını hatırlatan uzmanlar, 23 Ekim'de gerçekleşen depremle birlikte, şehirdeki yapıların dayanıklılığına dair yeniden değerlendirmelerin yapılması gerekliliğini vurguluyor. Depremin yarattığı tahribatın boyutları göz önüne alındığında, iklim değişikliği ve inşaat sektöründeki hızla gelişen teknolojilerle birlikte, binaların güvenliği konusundaki tartışmalar yeniden gündeme gelmiş durumda. Özellikle eski yapılar, büyük bir tehdit oluşturan bu durumun önüne geçmek için kapsamlı bir gözden geçirmeye tabi tutulmalı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) kısa süre önce başlattığı binaların denetimi programı, bu tür acı olayların yaşanmasının önüne geçmek amacıyla hızla uygulanmaya koyulmuştu. Ancak, çöken binanın son durumu, yapılan denetimlerin ne derece etkili olduğunu sorgulamaya açıyor. Uzmanlar, bu yapının daha önce yapılan denetimlere rağmen neden böyle bir çöküşe uğradığını merak ediyorlar.
Çökme olayının ardından, bölgeye intikal eden kurtarma ekipleri önemli bir seferberlik başlattı. Hemen ulaşılan ilk bilgilere göre, binada bulunan kişi sayısı ve kurtarılanların durumu noktasında oldukça endişe verici bilgiler geliyor. Umutlu beklentilerle başlayan kurtarma çalışmaları, zamanla daha soğukkanlı bir yaklaşımla devam etmekte. Ekiplere, yerel gönüllülerin ve halkın katılımı da gözlemleniyor, bu da bölgedeki dayanışma ruhunu kuvvetlendiriyor.
Olayla ilgili olarak İstanbul Valiliği'nin yaptığı açıklamada, çökme sonrası yaşanan panik ve karmaşanın önüne geçilmesi açısından bölgeye girişlerin kapatıldığı duyuruldu. Bu sayede, arama kurtarma çalışmaları daha sağlıklı bir şekilde yürütülebilecek. Ayrıca, çökme ile ilgili detaylı teknik analizler yapılarak, ilerleyen süreçte benzeri durumların yaşanmaması adına acil önlemler alınacağı ifade ediliyor.
Bölgedeki halk, yaşanan olayın şokunu üzerinden atmaya çalışırken, yerel yönetimlerin daha etkin bir risk analizine ve iyileştirme çalışmalarına başlaması bekleniyor. Olumsuz hava koşullarının da etkisiyle, kurtarma çalışmalarının yavaş ilerlediği bildirilmişken, uzmanlar, sıcak hava devreye girmeden hızlı bir şekilde müdahalelerin yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Yakın tarihte İstanbul'da yaşanan bu olay, şehirdeki tüm binaların güvenliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Deprem sonrası yaşanan bu çökme, hem yetkililere hem de inşaat sektöründe çalışanlara, daha öncelikli ve kapsamlı önlemler alma gerekliliğini hatırlatıyor. Daha güvenli binalar yapma çabaları ön plana çıkarken, İstanbul’un büyütün bir şehir olarak en iyi şekilde korunması adına toplumsal bir farkındalık yaratılması kaçınılmaz görünüyor.
Böyle dramatik olayların yaşanmaması adına, büyük şehirlerin sıkı bir şekilde denetlenmesi ve inşaat sektöründe uygulanan standartların artırılması şart. İstanbul gibi deprem riski taşıyan bölgelerde, kamuoyunun da bu konulara dikkat etmesi ve yetkilileri sıkı bir biçimde denetlemesi gerekmektedir. Bu tür durumların bir kez daha yaşanmaması için, binanın neden çöktüğüne dair bağımsız bir soruşturma başlatılması, gelecekte benzer vakaların önlenmesi açısından elzem.