14 yıl aradan sonra, İngiltere ve Suriye, diplomatik ilişkilerini yeniden tesis etme kararı aldı. Bu gelişme, uluslararası ilişkiler açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. 2009 yılında ilişkilerin kesilmesinin ardından iki ülke, sürekli bir gerginlik içerisinde kalmış ve çeşitli krizlerle yüzleşmek durumunda kalmıştı. Ancak, her iki ülkenin de son yıllarda değişen politikaları ve uluslararası dengelerdeki kaymalar, bu noktada bir uzlaşmayı mümkün kıldı.
İngiltere ve Suriye'nin diplomatik ilişkileri, tarihsel olarak derin köklere dayanıyor. 20. yüzyılın başlarında, Suriye'nin Fransız mandası altında olduğu dönemlerde dahi, İngilizler bölgedeki etkilerini sürdürmeye çalışmışlardı. Ancak, 2000'li yılların başından itibaren, Suriye'nin iç politikası ve bölgesel meseleler İngiltere ile ilişkilerini olumsuz etkiledi. Özellikle, Beşar Esad rejiminin insan hakları ihlalleri ve iç savaş döneminde yaşanan olaylar, Londra'nın Şam ile olan teması azaltmasına sebep oldu.
2009 yılında, Suriye’deki olayların daha da kötüleşmesiyle beraber İngiltere, BDT’nin (Büyük Doğu Türkistan) tüm ilişkilerini askıya alma kararı aldı. O tarihten bu yana, iki ülke arasındaki diplomatik iletişim neredeyse tamamen durdu. Ancak, son dönemde Suriye’nin yeniden inşası ve terörle mücadeledeki uluslararası iş birliği ihtiyacı, bu ilişkilerin tekrar gözden geçirilmesine vesile oldu.
İngiltere Dışişleri Bakanı, Suriye ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasının önemine değinerek, bu adımın yüz yüze görüşme ve müzakerelere kapı aralayacağını belirtti. İki ülkenin arasında yapılacak olan görüşmeler, yalnızca siyasi diyalogla sınırlı kalmayacak. Ekonomik iş birliği, insani yardım ve kültürel değişim projeleri gibi birçok alanda iş birliği yapılması planlanıyor. Bu açıdan, Suriye'de barışın sağlanması ve kalkınmanın desteklenmesi, her iki ülkenin de öncelikleri arasında yer alıyor.
Aynı zamanda, Suriye'de hâlâ devam eden güvenlik sorunları ve insan hakları ihlalleri, İngiltere'nin bu ilişkide dikkat etmesi gereken hassas konular olarak öne çıkıyor. İngiltere, Suriye ile olan ilişkilerini geliştirirken, bu meseleleri de gündeme taşıyacağını duyurdu. Ayrıca, uluslararası kamuoyunun ve insan hakları örgütlerinin de takip edeceği üzere, sürecin şeffaf bir şekilde ilerlemesi hedefleniyor.
İngiltere’nin bu yeni stratejisi, bölgede başka ülkelerin de diplomatik yaklaşımlarını etkilemiş durumda. Birtakım komşu ülkeler, bu ilişkilerin yeniden başlamasını olumlu karşılayarak, kendi diplomatik yaklaşımlarını gözden geçireceklerini açıkladı. Bu durum, Orta Doğu'daki karmaşık ilişki ağı içerisinde yeni bir denge arayışını beraberinde getirebilir.
Sonuç olarak, 14 yıl aradan sonra İngiltere ve Suriye'nin diplomatik ilişkilerini yeniden tesis etmesi, uluslararası ilişkilerde önemli bir gelişme olarak kaydedilecektir. İki ülke için de zorlu bir süreç olacağı kesin, ancak sonuçların hem bölge hem de dünya genelinde belirsizlikleri azaltıcı etkisi olabileceği düşünülüyor.