Son dönemde, FETÖ organizasyonunun isminin kullanılmasıyla gerçekleştirilen dolandırıcılık olayları dikkat çekici boyutlara ulaştı. Çeteler, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından toplumda oluşan hassas durumdan faydalanarak, insanları ikna edici yöntemlerle dolandırıyor. Özellikle inanç ve yardımlaşma duygusunu istismar eden dolandırıcılar, kurbanlarının güvenini kazanarak büyük miktarda paralar koparıyor. Bu dolandırıcılık yöntemi, sadece mali kayıplara yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda mağdurların psikolojik durumlarını da olumsuz etkiliyor.
Dolandırıcılar, özellikle sosyal medya ve telefon aracılığıyla insanlara ulaşmayı tercih ediyor. Kendilerini FETÖ ile mücadele eden bir grup olarak tanıtan dolandırıcılar, insanlara çeşitli bahanelerle bağış yapmalarını ya da para yatırmalarını teklif ediyor. "Bu yardımlar, teröristlerle mücadelede kullanılıyor" gibi cümleler, insanları fazlasıyla etkiliyor. Hedef kitleye duyulan güven, dolandırıcılık için en önemli unsurlardan biri. Yardımlaşma duygusu, dolandırıcıların en iyi kullandığı yöntemlerden biri haline gelmiş durumda.
Yardımda bulunmak isteyen bireyleri, kendi ağlarına düşürmek için inandırıcı hikayelerle dolu bir senaryo oluşturuluyor. Özellikle küçük işletmeler ve yardıma muhtaç bireyler hedef alınıyor. Toplumda, "Herkes FETÖ ile bağlantılı" gibi yanlış algılar yaratılarak, kurbanlar üzerinde baskı kuruyorlar. İnsanların yaşamlarıyla oynanarak, birer rakam haline getiriliyorlar. Aynı zamanda, yanıltıcı bilgilerle dolmuş sosyal medya hesapları üzerinden de manipülasyon yapılıyor.
FETÖ dolandırıcılığına maruz kalan birçok kişi, bu süreçte hem maddi hem de manevi anlamda büyük zorluklarla karşılaşıyor. Maddi kayıplarının yanında, dolandırıldıklarını öğrenince yaşadıkları hayal kırıklığı ve psikolojik travma da cabası. Zamanla birçok mağdur, durumlarından utandıkları için seslerini çıkaramıyor ve bu durum, dolandırıcıların daha fazla insana ulaşmasına olanak tanıyor. Aldatıldığını kabullenmek, çoğu kişi için oldukça zor bir süreç. Bu gibi durumlarda, dolandırıcılığa maruz kalanların destek almaları büyük önem taşıyor.
Pek çok kişi, dolandırıcılık vakalarının adli süreçlerinin de uzun sürdüğünden şikayet ediyor. Dolandırıcılara karşı hukuki mücadele başlatmak isteyen mağdurlar, kaybettikleri paranın geri alınması için uzun bir yol kat etmek zorunda kalıyor. Bu süreçte, suistimalcilerin cezasız kalması durumu, mağdurların adalet arayışlarını daha da zorlaştırıyor. Katılanların bir kısmı, yaşadıkları bu kötü deneyimlerin ardından topluma karşı güven kaybı yaşıyor. Aile ve arkadaşlarında da güven kaybı etkisi yaratıyor.
Sonuç olarak, bu tür dolandırıcılık faaliyetleri yalnızca bir mali kayıp değil, bireylerin yaşam kalitesinde ciddi düşüşlere yol açmaktadır. Bireylerin FETÖ ile ilgili dolandırıcılıklara karşı dikkatli olmaları ve olası tuzaklardan nasıl korunacaklarını bilmeleri büyük önem taşıyor. Bilinçli bir toplum oluşturmak için herkese bu tür dolandırıcılıklar hakkında bilgi vermek ve farkındalık yaratmak gerekiyor. FETÖ ismiyle yapılan dolandırıcılık, aynı zamanda toplumdaki güven duygusunu da sarsmakta ve insanları birbirine düşman etmektedir. Dolandırıcılara karşı toplu bir duruş sergilemek ve bu tür faaliyetleri engellemek adına çeşitli eğitim programları ve farkındalık çalışmaları da yapılması elzemdir.