Son dakika bilgisi olarak gelen haberde, İstanbul'un gözde yeşil alanlarından Belgrad Ormanı'nda 4 gün süren arama çalışmalarının ardından yaşayan son izlerine ulaşılan ünlü mimar Ece Gürel'in hastanede hayatını kaybettiği bildirildi. 35 yaşındaki Gürel, 2 Ekim'de Belgrad Ormanı'na yalnız başına gitmiş ve kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Ailesinin ve arkadaşlarının büyük endişe duyduğu haber, kaybolduğu günün akşamında ilçe jandarma tarafından başlatılan aramalarla geniş bir boyuta ulaştı.
35 yaşındaki Mimar Ece Gürel’in kayboluşu, ailesinin çığlık gibi haber vermesiyle yetkilileri harekete geçirdi. Gürel’in kaybolduğu gün, ormanda yürüyüş yaptığı ve birkaç saat sonra geri dönmemesi sonucu, ailesi derhal yetkililere başvurdu. Arama kurtarma ekipleri, başlangıçta Belgrad Ormanı'nın çevresinde geniş bir alanı taradı. Ancak, hava koşullarının ve gecenin çökmesiyle birlikte çalışmalar durma noktasına geldi. Sosyal medya üzerinden de yapılan paylaşımlar, binlerce insanı harekete geçirdi. Bu süreçte, gönüllüler de aramalara katıldılar.
Cuma günü yapılan kırsal alan ve çevre kontrolde, Ece Gürel’e ait bir cihazın izine ulaşıldı. Bu izler, ormanın derinliklerine kadar gidiyordu ve ekipler bunun üzerine bölgeyi daha dikkatli bir şekilde taramaya başladı. Günler geçtikçe, Gürel'in bulunma umudu artarken, aile giderek daha fazla endişe duymaya başladı.
4'üncü günün sabahında, Ece Gürel’in bulunduğu haberi geldi. Ancak ne yazık ki, hayatta olmadığı bilgisiyle beraber geldi. Hastaneye kaldırıldıktan sonra yapılan tüm müdahalelere rağmen sanatçı, kurtarılamadı. Ece Gürel’in kaybolduğu dönemde başına aldığı darbeler ve yaşadığı zorlukların etkisi, hastanede geçirdiği süre içinde kendini gösterdi ve ailesi ile yakınları büyük bir yas sürecine girdiler. Gürel’in hastanedeki odasına gelen arkadaşları ve meslektaşları, yaşanan trajedinin derin üzüntüsünü paylaştılar.
Gürel’in hayatını kaybetmesi sadece ailesini değil, mimarlık camiasını ve daha geniş bir toplumu da derinden etkiledi. Ece Gürel, genç yaşında birçok başarılı projeye imza atmış, tasarım düşüncesiyle birçok insana ilham vermişti. Mimarlık kariyeri boyunca, çevre dostu projelere büyük bir duyarlılık göstermiş, kentsel estetiğin yanı sıra fonksiyonelliği de ön planda tutan bir yaklaşımla çalışmalarına yön vermişti.
Bu trajik olay, aynı zamanda toplumda kaybolan bireylerin arama süreçlerinin önemi hakkında da farkındalık oluşturdu. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, kaybolma durumlarına karşı toplumun dayanışma gücünü gösterirken, acil durum ekiplerinin ve jandarmanın hızlı hareket etmesinin hayati önem taşıdığı bir kez daha gündeme geldi.
Sonuç olarak, Ece Gürel’in vefatı, genç yaşta kaybettiğimiz bir yeteneğin yanı sıra toplum olarak birbirimize olan bağlılığımızı da sorgulamamıza sebep oluyor. Kayıpların ardından gelen yas süreci, bir daha böyle trajedilerin yaşanmaması için daha geniş çaplı önlemler alınması gerektiğine dair çağrıda bulunuyor. Ece Gürel'in ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Yaşadığı anılar ve geride bıraktığı miras, her zaman yanımızda olacak.