Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), geçtiğimiz günlerde HDP eski milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i unutmadı. Önder’in anısına düzenlenen özel törende, sağ-sol bütün siyasi partilerden temsilciler bir araya gelerek bu önemli gündemi tartıştı. Meclis’te gerçekleştirilen anma etkinliği, sadece Sırrı Süreyya Önder’in siyasi yaşamını hatırlamakla kalmayıp; aynı zamanda Türkiye’nin siyasi atmosferini, barışı ve toplumsal uzlaşmayı da sorgulayan bir ortam oluşturdu. Bu anlamlı etkinlik, katılımcılar arasında derin bir bağ kurarken, Meclis’in demokrasi platformunda neler yapabileceğine dair soruları da gündeme getirdi.
Sırrı Süreyya Önder, Türkiye'nin tanınmış siyasetçilerinden biri olarak 1963 yılında dünyaya geldi. Eğitimi süresince sosyalist ideolojilerle ilgilenmeye başladı ve zamanla sol siyasetin önemli isimlerinden biri haline geldi. 2007 yılında HDP’nin kurucu üyesi olarak meclise girdi ve burada birçok önemli yasada aktif rol aldı. Kendisi, sadece siyasi kimliğiyle değil; aynı zamanda sanatçı kişiliği ile de tanınır. Sinema ve tiyatro ile olan bağlılığı, onun toplumsal meselelere duyarlılığını arttırdı. Önder, dini ve etnik farklılıkların bir arada barış içinde yaşanabileceğine dair inancıyla bilinirken, Türkiye’nin çok sesliliği ve demokrasiye olan katkıları sayesinde halk tarafından sevilmiştir.
Önder, meclisteki konuşmaları ve önerileriyle her zaman dikkat çekmeyi başardı. Özellikle sosyal adalet, eşitlik ve insan hakları konusundaki duruşuyla yalnızca kendi seçmen kitlesi değil, geniş bir yelpazedeki toplumsal tabanda da yankı uyandırdı. Ancak, siyasi yaşamı boyunca birçok zorlukla karşılaştı. Çeşitli dava süreçleriyle mücadele etmek zorunda kalırken, düşüncelerini özgürce ifade etmesi engellenmeye çalışıldı. Bu süreçler, Önder'in kararlılığını ve azmini artırdı.
Meclis'teki anma etkinliği, oldukça duygusal anlara sahne oldu. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, öncelikle Sırrı Süreyya Önder’in anısını yaşatmanın önemine vurgu yaptı. Buldan, ''Sırrı, barış ve adalet için mücadele eden bir insandı. Onun bıraktığı mirası yaşatmak, bizim en büyük sorumluluğumuzdur'' dedi. Bu sözler, toplantıya katılan herkesin ortak paydası haline geldi. Diğer siyasi partilerin temsilcileri de Sırrı Süreyya Önder’in demokrasiye olan katkılarını ve toplumsal uzlaşmaya olan inancını dile getirdi.
Meclis Başkanı'nın yaptığı açılış konuşmasında ise herkesin birbirine daha fazla saygı göstermesi gerektiğinin altı çizildi. ''Bugün burada bir araya gelmemiz, farklı düşüncelere sahip olsak da ortak paydalar etrafında birleşebileceğimizin en güzel örneğidir'' ifadesi, toplantıda hissedilen birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirdi. Anma etkinliği, Sırrı Süreyya Önder’in bıraktığı izlerin kuşaklar boyu yaşatılmasına yönelik bir çağrı niteliğindeydi.
Bu anmanın sadece bir hatırlatma değil, aynı zamanda bir çözüm sürecinin başlangıcı olabileceği düşüncesi de katılımcılarda pekte yaygındı. Anma etkinliği, Türkiye’nin siyasi geleceği ve toplumsal uzlaşma adına umut verici bir adım olarak değerlendirildi. Önder’in hatırasını yaşatmak için düzenlenen bu anlamlı etkinlik, Meclis’in karmaşık siyasi yapısında bir araya gelinerek, barışın ne denli önemli olduğunu bir kez daha işaret etti.
Sonuç olarak, Sırrı Süreyya Önder anması, yalnızca bir kaybı değil, aynı zamanda geçmişten ders çıkararak geleceğe yönelik yeni bir vizyon oluşturmanın da bir simgesi oldu. Gelişmiş ve demokratik bir toplumun inşasında, siyasi figürlerin ve halkın birlikte hareket etmesinin öneminin altı çizildi. TBMM’deki bu anlamlı anma etkinliği, Türkiye’nin gerçek potansiyelini gerçekleştirmek için bir adım olarak kaydedildi.